I. yazı ile birlikte fikir paylaşımı yapmayı ortaokul yıllarından beri sürdürdüğüm bir arkadaşımdan sorular ve sesli düşünüş cümleleri geldi. Hep beraber düşünelim diye bir öneride bulundum ve II. yazıyı bu amaçla şekillendirdim. Kendinden verirken bunun sınırı nedir, nefsi köreltmek veya iyilik, fedakarlık derken kendine hayatta ne kadar alan ayrılabilir ve ne kadar dünyevi hedefe sahip olunabilir bunlar benim kafamı kurcalayan konular. Tasavvufta kendinden bir şey vermeye değil, aslında almaya odaklanma var. Kendi benliğinde varlığından haberdar olmadığın eksikliklerin ve zenginliklerin farkına varış. Her durumda, bu bir artış anlamına geliyor, çünkü benliğin tam olarak farkına varamadan, onu otomatik tepkileriyle sınırlı tutarak ömürler geçebiliyor. Nefsin terbiyesi ise sanıldığının aksine, yok etmek veya törpülemek değil, zararlı yönlerini tanımak ve taşmaya kalkması halinde bir şaşkınlığa uğramadan, uğranılsa bile bunun onun doğasında olduğunu bilerek daha kontrollü olm...
Kitaplar, geziler ve hayat