Birkaç gündür Türkiye'de yaşıyorum. Aylar süren bir hazırlığın sonunda hızla akıp giden bambaşka bir göğün altında yaşadıktan sonra, günler süren bir hazırlığın ardından yavaşçacık akıp giden bir göğün altındayım. Bu yazı bir Gezi Notları değil, Anı yazısı olacak, çünkü buraya dair herşey artık ne gezi, ne de bir alışkanlık. 1. Ankara yaşamak için zor, gezmek için daha da zor. Düzenin d'si kalmamış burada. Bir araba şehri olmuş, beton mekânı. Bir yaya, parklar şehri değil. Yayalar figüran. Cambaz. 2. Bir üniversiteler kenti olmakla beraber, sistem itibariyle öğrenciye çok az değer verilen bir yer burası. 3. Mimari filan yok burada, her yer apartman da değil blok, getto! 4. Bahçe bir lüks, insanlar balkonlarını yeşille doldurmaya çalışıyor. Bunu gören bir belediye başkanı yok ki. 5. Hava kirli, uçakla inerken bir kirlilik bulutuna iniş yapıyorsunuz. 6. İstanbul'a inerken, bir dirhem yeşil alan göremedim. Anadolu yakası cidden berbat görünüyor havadan. Hiç o y...
Kitaplar, geziler ve hayat