Tarih boyunca kitaplar yazıldı, hepsi ortak şeyleri, insanî duygulanımları, yaşamları, acıları, sevileri, geçmişi, şimdiyi ve geleceği anlattılar, kâh aynı kelimeler, kâh birebir alıntılarla. Ancak bir okuyucu, bir kitabı okurken, bu yaşlı kadını ben nerede okudum, nereden anımsıyorum, diye düşünerek kitaplığını indirmemeli, böyle bir olasılığı güçlendirecek denli benzeşmelerden yazarlar kaçınmalı. Basit bir okuyucu olarak, her yazara geçmişi, fikirleri ya da savunduklarından bağımsız olarak yaklaşmayı savunarak kitap yazıları yazıyorken, böyle bir benzerlikten bahsetme gereği duyuyorum. Orhan Pamuk Sessiz Ev (YKY O. Pamuk özgeçmişine göre ilk yay. 1991) 'in bu sayfamda, Tomris Uyar'ın Bütün Öyküleri (YKY Delta baskısı, yay. 2014) 'nin İngilizce sayfamda kitap yazılarını yazmıştım. Ancak kafamı kurcalayan bir konu hakkında yazmak bugüne kısmet oldu. Sessiz Ev'i okurken, kitabı neredeyse sırtlayan, kucaklayan Babaanne'yle ilgili çok tanıdık bir his uyandı içimde...
Kitaplar, geziler ve hayat