Cevdet Bey ve Oğulları'ndan sonra Orhan Pamuk'un en beğendiğim romanı. Türkiye'nin sosyokültürel yapısının çok geniş bir panoramasını sunuyor bizlere, ve gençliğin, yetişkinliğin tüm hassasiyetleri, hedefleri, arzuları, hayal kırıklıkları bozacı-yoğurtçu Mevlut ve çevresindekilerin hayatlarını izlerken kâh farkettirmeden kâh belirgin bir şekilde değişen İstanbul içinde yoğrularak anlatılıyor. İstanbul'a gelmiş iki kardeşten birinin oğlunun köyden kız kaçırmasıyla başlar hikâye. Köyden kente gelip arsa çeviren, gece-kondurup içine giren aileler size İstanbul'un bugünkü halinin tarihini anlatır. Üstelik kâh Mevlut, kâh amcaoğulları, hanımları, kâh arkadaşı Ferhat sözü alacaklardır. Sanki hepsiyle olaylar yaşandıkça bir araya gelip konuşur gibisinizdir, onlar anlatırlar, bazen de birbirlerine cevap verir gibi kendilerini savunurlar. 1960'lardan 70'lerdeki çalkantılara, sağ-sol çatışmalarından 1980 darbesine bir toplumun yaşamının değişimini bu sokak sokak ...
Kitaplar, geziler ve hayat