Ana içeriğe atla

Yeni Yıl Arefesinde Londra! / London in Xmas!

 Bu seferki gezimin son karesi. Akşamüstü, dönüüş yolunda. Yeni nesil iki katlı kırmızı Londra otobüsleri. / The last shot of my trip. New generation double-deck red buses.


Christmas nedeniyle okullar ve üniversiteler günlerdir tatil. Banka ve kurumlar ise 25 ve 26'sında tatildiler. Yeni yıla oldukça yakın bir zamanda Londra'yı görmek şarttı! Bu sefer Kensington bölgesini gezdim. Çok merak ediyordum. /
It has been holiday for weeks due to Xmas, and the universities are closed. Banks and other institutions were closed on 25th and 26th. It was a must to see London around this time! I decided to see the Kensington area this time. 

 Şu an buradasınız tabelaları müthiş faydalı. Metrodan çıkar çıkmaz karşınızda 3 müze ve bir üniversite hazır! /
"You are here" signs are really helping. As soon as you walk out of tube, 3 museums and a university is just around you!

 Exhibition Road. Sokak kafeleri. / Street cafes.
 Mahşer kuyruğu uzunluğundaki Doğa Tarihi Müzesi'nden bu ayazda vazgeçip, Victoria & Albert Müzesinde karar kıldım. Müze haritasını bağış olarak 1 £ şeklinde vererek alıyorsunuz.  / It was wise to decide not to enter to the 16 mile-long line in the breeze, rather entering Victoria & Albert Museum. You can buy the museum map by donating 1 £.

 İlk katta Rönesans sergisi. İtalya'dan gelmiş heykel ve eserler. / Medieval Renaissance exhibition in the ground floor. Statues and artworks from Italy.
 Kilise panoları ve kabartmalar. / Church panels and reliefs.
Abdul Latif Jameel ve ailesinin vakfı, İslâm sanatı alanında her yıl yarışma düzenleyerek 25bin £ ödül veriyor. Müzenin girişinde bir salon bu yarışmanın bu yılki finalistlerine ayrılmıştı. Birinciler ise Dice Kayek markasıyla tanınan Ayşe-Ece Ege idi. 3 adet kaftan ile katılmışlar. Gurur duydum. İslam sanatı gerçekten aklımızda kaldığı gibi değil. Çok çeşitli ve ileri dilde işler vardı. O salonda fotoğraf çekilmesine izin verilmiyordu. Ama internette mevcut. İşte linki >>
Bazı halılar sanki photoshopta bozulmaya uğramış gibi dokunmuştu, şaşmamak elde değildi. 
 Jameel ailesinin katkılarıyla zemin katta koca bir salon İslâm Eserlerine ayrılmış. Salonu gezen Türk aileler de vardı. Birisinin dediğine göre bu eserler başta karman çorman sergileniyormuş. Bu aile hepsini buraya toplamış. İran ve Osmanlı eserleri. Dev halılar, şehzade kaftanları, çiniler ve porselenler. Aşağıdaki eser de bizim. Yine döktürmüşüz, demekten kendimi alamadım.

Abdul Latif Jameel and his family's foundation is organizing an Islamic art competition every year, with a prize of 25.000 £. The finalists and the winners' artworks were exhibited in the gallery on ground floor. The winners were Ayse-Ece Ege, known as their brand Dice Kayek. They attended the competition with three caftans. I felt very proud. Islamic art is not the same as we remember from years ago, there were a plenty of artpieces which were shockingly striking. Unfortunately it was not allowed to take any photos in that gallery. However some images do exist in the internet. Here is the link >> 
There was another very large gallery, sponsored by the same foundation on the Islamic, Persian and Ottoman findings. There were some Turkish families visiting that gallery too. According to somebody talking to this family there, these pieces had been on display for a long time but not in order. Jameel family gathered all of them to this room. Giant carpets, authentic rugs, princes' caftans, tiles and porcelains. The artpiece below also belongs to us. Unable to stop myself: Well done again.
 Muhteşem Süleyman. / Suleyman the Magnificent.
 Muhteşem Osmanlı sehpası. İngiltere'yi ve bu müzeyi tanıtan kitapçıklarda resmi hep var. / Stunning Ottoman coffee table. You can find its picture in every brochure and booklet under the title of this museum.
 Müzede heykeller geçidi. / Statues runway.
 Müzenin arka bahçesi. Burada Japon bir sanatçı sahte cenneti yaratmış, havuz çevresinde yapay kayalar, ışıklandırmalar ve hoparlörler var. Ancak gündüz olduğundan pek bir şey anlaşılmıyordu. / The garden at the back of the museum. Here is said to be created and designed by a Japanese artist, to imitate Heaven. However during daylight, it cannot be seen clearly.
 Doğa Tarihi Müzesinin önündeki buz pateni pisti temizleniyor. Küçük bir pist ama bir saat önce hıncahınç doluydu. / The ice skating area is being cleaned in a break. It is a small area, however was very crowded a few hours ago.
 Imperial College London binasının ön tarafı. / Front side of Imperial College London.
  Tabelaları çekmeye bayılıyorum. Exhibition Caddesine devam ediyoruz. Kalabalığı izlemek yeterli. / I love shooting the street signs. We are walking on Exhibition Street. No need for maps, just follow the tourists.
 Imperial College London binasının diğer tarafı. Geleneksel ve modern bir arada. / Back side of Imperial College London. Traditional and modern together.
 Royal Albert Hall binasına giderken yoldaki binalar. / Buildings on the way of Royal Albert Hall.
 Royal Albert Hall konser salonu. 5bin izleyici kapasiteli. Kraliçe Victoria eşi Prens albert için yaptırıyor. Bu bölgede pekçok müze veya sanat galerisinin adı Albert. Çünkü Prens sanata ve bilime meraklıymış. / Royal Albert Hall, a large concert hall with 5.000 audience. Queen Victoria had it made for the precious memory of her husband, Prince Albert. most of the museums or art galleries have the same name in this region, because Prince Albert was said to be very fond of art and music.
 Konservatuvar binası. / Conservatory building.
 Nihayet! Kensington bahçeleri!  Güneş batmadan şurayı gezip bitirmeli. Aksi gibi, bir uçta Lady Diana hatıra kaynağı var, diğer uçta ise saray. Çok yürümek gerekecek. Arada köprüyü, Uzun Su ve Serpentine Nehri'ni göreceğiz. /
Finally! Kensington Gardens! Have to walk around before it gets dark. Unfortunately, Lady Diana fountain is at a far edge, whereas the palace is at another. Have to walk a lot. Will see the bridge, Long Water and The Serpentine.
 Albert Anıtı ve çevresindeki dört grup heykelden biri. Anıtın köşesindeki bu heykeller Kraliçe zamanında en geniş sınırlarına ulaşan imparatorluğu simgeleyen betimlemeler. Benim çektiğim grup Hindistan ve Asya'yı temsil ediyor. / Albert Monument and one of the four groups of statues around it. These symbolize the widest borders which the British empire had in those times. The group in this picture symbolizes India and Asia.
 Bu da Ortadoğu ve Kuzey Afrika'yı. / This one symbolizes Middle East and Africa.
 Kensington bahçeleri. Ağaçlar kış uykusunda. Ama envai çeşit köpek türü görebiliyorsunuz, aileler gezintiye çıkmışlar. / Kensington gardens. Trees are still sleeping due to winter. However you can see every kind of dogs, together with families wandering around.


 The Long Water, köprü ve Hyde Park sınırına yaklaşıyorsunuz. / The Long Water, the bridge and you are approaching to Hyde Park.
 Lady Di anısına tasarlanan kaynak, aslında büyükçe bir daire şeklinde yapılmış mermer bir su yolu. Ancak taşlara verilen şekillerle su iki zıt yöne akıyor, kâh güçlenip fışkırıyor kâh sakinleşip inceliyor. Tamamen bir akışkanlar mekaniği sihirbazlığı. En sonunda genişleyerek şelaleye dönüşüyor. Tamamen taş oyması ile suyun kişiliği değişiyor. Diana'yı su ile özdeşleştiren sanatçı, onun renkli, dingin, delidolu ve etkili varlığını bu esere yansıtmış. / Lady Diana Memorial fountain is basically an elliptical construction on which the water is running continuously. However, with the cleverly built reliefs on the stone way, the flow is changing: either it gets stronger, or runs peacefully, smoothly or in turbulence. In the end, it widens and becomes a miniature waterfall. The designer wanted to express her colorful, energetic and effective existence in this fountain.

 Kaynağın karşısında, İsis adı verilmiş bir heykel de var. Yapım aşamalarının çok özel olduğu belirtiliyor. / There is a statue named Isis, opposite to the Fountain. It is said that its construction processes were unique.
 Sincapları beslemek yasak. Ama turistler söz dinler mi? / It is forbidden to feed squirrels. But which kind of tourist would obey that?
 Uzun bir yürüyüşten sonra Kensington Sarayı. Bisiklet turları da var, ancak hava aşırı soğuk. Belki baharda, neden olmasın! / Kensington Palace after a long walk. There are some cycling tours in the park, but it is too cold to ride a bike. Maybe in spring, who knows!
 Saraya ulaştığımda saat 4'e geliyordu. 4'ten itibaren ziyaretçi alınmıyor ve 5'te kapanıyor. Burada giriş ücretli. Kraliçe dairelerini ziyarete açmışlar. En alt kat hediyelik eşya dükkânı ve kafe. / It was nearly 4 p.m. as I came by the palace. In fact no visitors are allowed after 4, and it is closed at 5. I was lucky. You have to pay for entrance. The queen's rooms are open for visitors. The ground floor is the gift shop and cafe.

 Odalar bizim Dolmabahçe Sarayına göre küçükler. Ancak sıcaklıkları sabit tutuluyor, Dolmabahçe'ye zıt olarak! Havalandırmaları var ve müzeye dönüştürülmüş, her odada projeksiyon makinesiyle görseller oynatılıyor ve ses sistemiyle kraliçenin günlüğünden cümleler okunuyor. Burada Lady Di de yaşamış. / The rooms were smaller compared to our Dolmabahce Palace in Istanbul. However the temperature is kept constant, which is surely not the case in Dolmabahce! There is also air-conditioning. ın every room you can see and watch the images via projectors and sentences from the diary of the queen are being read. Lady Di had also lived here.
 Victoria ve Albert aşkı. Birbirlerine gönderdikleri hediyelerden. / Love of Victoria and Albert. The gifts they had sent to each other.
Prens Albert ölünce ardında Kraliçe ve 9 çocuğunu bırakıyor. Sergi odalarında kraliçe ve çocukların giydiği yas giysileri de var. Öyle ki, Kraliçe Albert'i yitirdiği hafta imzalanacak tüm evrakları geri göndermiş, çünkü mürekkebi 'yeterince siyah' bulmamış. / When Prince Albert died, Queen Victoria was left with 9 children. You can see the clothes they wore after the funeral. The queen is said to have sent back all to documents to sign that week, since she did not find the ink black enough.
 Çıktığımda hava kararmıştı. High Street Kensington'ı boydan boya yürüdüm. Metro durağına ulaştım. Oteller, binalar ve ışıklandırılmış yılbaşı ağaçlarıyla cadde çok güzeldi. / Leaving the palace, I found that it was already dark outside. I walked High Street Kensington all along and reached the tube station. The street was very beautiful with the hotels, buildings in lights and Xmas trees.
Hava aydınlıkken görmek istediğim Notting Hill ve Portobello Yolu'na bu seferlik gidemedim.
Bir dahaki sefere! / I could not have time to go Notting Hill and Portobello Street. Maybe next time!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Manifesto

Uzun süredir kendimde gözlediğim bir şeyi buraya yazmam gerekiyor; çünkü burayı kitap, seyahat ve itiraz yazıları alanım olarak 2009'dan beri işgal ediyorum. Ben artık, kurgusal edebiyat okuyamıyorum. Dünyada milyarlarca kitap var, her hafta binlercesi basılıyor, her gün yüzlerce sayfası yazılıyor. Dünyadan el etek çekip hepsini okumaya kalksak bile buna ömrümüzün vefâ etmeyeceği aşikâr, şurada yazdığım üzere, belleğimizin de ; dahası, çok çok çok okumayı, misket sayar gibi kitap saymayı da gerekli görmüyorum: çünkü kurgunun sonu yok, ve daha büyük arayışlarınız varsa, tıkanacağı ve tükeneceği açık. Yaklaşık 200 yıldır, büyük yazarların klasiklerini okuyarak insanı, iç dünyasını, hezeyanlarını ve tekâmülünü öğrenmeye, takip etmeye çalıştı insanlık. Ancak bu kitap varlıklarının yaşamlarını kurgulayarak yazarlar, bir neviî insanın, yani kendilerinin aczlerini kırmaya çalışıyorlardı (Ahmet Altan'ın çarpıcı bir tespitini anımsarsak, " Kitap yazmak, insanın Tanrılığa en yaklaşt

Didem Madak - En Kalması Gereken Şair

İki nefes arasında yazdım bu yazıyı. İki nokta arasında. Şiirini okumadan şiiri hakkında okuduğum ilk şair değil Didem Madak, ama azıcık dizesinin yer verildiği bir yazıyı daha bitirmeden karar verdim kitaplarını alıp okumaya. İki sayfa arasında. Sözcükler dergisinin en güzel, dolu dolu sayılarından birinde, 57. (Eylül-Ekim) sayısında bir yazıda rastgeldim şiirlerine. Daha ilk satırlarda yüzüme çarpan dizelerin oyunları ve ne kadar oyuncu olurlarsa olsunlar, dile getirdiği anlamların sahiciliği aklımı başımdan aldı. İnanırım bazen bir kâse bal bile umutsuzdur                                                  (Enkaz Kaldırma Çalışmaları'ndan) Şiirindeki dilin örgütlenişi, biçim ve içerik üzerine bir yazı olsa da, yazı içinde atıf yapılan dizeleri aç kurt gibi aradığımı görünce kitaplarını almam şart oldu. Didem Madak, üç tane incecik şiir kitabı yayınlandıktan sonra 2011 yılında hayata veda etmiş bir şair. Daha söyleyecek, yazacak çok şiirleri kaldı onda. Son kitabı Pu

Cemâlnur Sargut Maratonu: Tövbe, Hz. İbrahim, ve Ya Allah'ın Sevdikleri

Cemâlnur Sargut'un ikisi derleme, birisi de bir televizyon yayınının kitaplaştırılmış hâli olan 3 kitabını tek bir yazıda sunacağım, çünkü üçünü de ortak bir bakış açısıyla ifade edebileceğimi düşünüyorum. Tanımayanlar için, Cemâlnur Sargut, "üniversite eğitimini kimya mühendisliğinde tamamladıktan sonra kimya öğretmeni olarak görev yapmıştır. Halen, Türk Kadınları Kültür Derneği'nin (TÜRKKAD) İstanbul Şubesi Başkanlığı görevini yürütmektedir. Otuz yılı aşkın süredir tasavvuf alanında yurt içi ve yurt dışında çok yönlü çalışmalar yapmaktadır. " "Ya Allah'ın Sevdikleri!" kitabı, zamanında bir TV kanalında yayınlanmış birkaç bölümlük sohbetin kitaplaştırılması ve içlerinde en iyisi. Çünkü diğer iki kitapta görülebileceği gibi metinlerde benim fikrimce konu bütünlüğü bulunmuyor. İlk kitaptaki sohbetlerde soruları soran ve dağılmaya meyleden konuları toparlayan Ferda Yıldırım. Bu anlamda belli başlıklar altında toplanan akış çok güze