Gerçek bir Marcel Proust hayranıyım, ve 30'lu yaşların ilk yıllarında Kayıp Zamanın İzinde'yi Delta Yayınları'nın mücevherden farksız baskılarından okumuştum.
İnsanın liseden beri dinlemediği şarkıları, kadınların bir süredir takmadığı takılarını özlemesi gibi, Proust okumayı özlediğimi düşünüyordum, özellikle ciltleri kitaplıkta tam karşıma koyalı beri.
....ki, iki gün önce, bu kenti ilk kez yerlisi olarak gezmeye çıktığımda, denize galiba beş dakika mesafede bir kitapçıda görüverdim iki kitabını. Ve hiç de eve saklamadım, yol boyunca dönerken, okudum ilkini.
Bir de artık eskiden çok önyargıyla baktığım, çantaya kitap noktasına ben de geldim. Proust kitabının çanta içinde sıradan yolculuklar yaptığını görseydi bundan hoşnut olurdu, seçilmiş insanların hayatlarını çok sıradan gözlemlerle yazarken belki de bizden beklentisi buydu.
Üst Kat Komşusuna Mektuplar, yine sağlığı müthiş kırılgan bir başka yazarın mektuplarını okuduktan sonra güzel bir zenginlik sağlayacak.
Proust, Kayıp Zamanın İzinde boyunca cömertçe kullandığı kelime miktarında müthiş bir sadeleşmeye gidiyor burada. Ayrıca mektupların kopyalarını da - Proust bir centilmene yaraşır bir şekilde, komşusunun cevaben yazdığı mektupları yakmıştır- bir doktorunkinden daha okunmaz, kâğıdı gevşek bir dokuma gibi dolduran bir el yazısı! Metni düzenleyen ve notlayan Estelle Gaudry ve Jean-Yves Tadie sayesinde Proust'un o sırada yazmakta olduğu eserine ilham veren gerçek kişileri, kafasındaki diğer fikirleri de öğreniyoruz. Ayrıca 6 ciltlik dev eserini sadece 3 cilt yazacağını kuruyorken, son 3 cildin gerçekten de Proust'un ölümünden sonra basılabilmesi şaşkınlık vericidir.
İnsanın liseden beri dinlemediği şarkıları, kadınların bir süredir takmadığı takılarını özlemesi gibi, Proust okumayı özlediğimi düşünüyordum, özellikle ciltleri kitaplıkta tam karşıma koyalı beri.
....ki, iki gün önce, bu kenti ilk kez yerlisi olarak gezmeye çıktığımda, denize galiba beş dakika mesafede bir kitapçıda görüverdim iki kitabını. Ve hiç de eve saklamadım, yol boyunca dönerken, okudum ilkini.
Bir de artık eskiden çok önyargıyla baktığım, çantaya kitap noktasına ben de geldim. Proust kitabının çanta içinde sıradan yolculuklar yaptığını görseydi bundan hoşnut olurdu, seçilmiş insanların hayatlarını çok sıradan gözlemlerle yazarken belki de bizden beklentisi buydu.
Üst Kat Komşusuna Mektuplar, yine sağlığı müthiş kırılgan bir başka yazarın mektuplarını okuduktan sonra güzel bir zenginlik sağlayacak.
Proust, Kayıp Zamanın İzinde boyunca cömertçe kullandığı kelime miktarında müthiş bir sadeleşmeye gidiyor burada. Ayrıca mektupların kopyalarını da - Proust bir centilmene yaraşır bir şekilde, komşusunun cevaben yazdığı mektupları yakmıştır- bir doktorunkinden daha okunmaz, kâğıdı gevşek bir dokuma gibi dolduran bir el yazısı! Metni düzenleyen ve notlayan Estelle Gaudry ve Jean-Yves Tadie sayesinde Proust'un o sırada yazmakta olduğu eserine ilham veren gerçek kişileri, kafasındaki diğer fikirleri de öğreniyoruz. Ayrıca 6 ciltlik dev eserini sadece 3 cilt yazacağını kuruyorken, son 3 cildin gerçekten de Proust'un ölümünden sonra basılabilmesi şaşkınlık vericidir.
Marcel Proust
Üst Kat komşusuna Mektuplar
çev. Elif Gökteke
YKY Yayınları, 2. baskı, 71 sayfa
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikirlerinizi paylaşmaktan çekinmeyin!