Facebook'un başlattığı #10yearchallenge, çok kısa sürede çok ilgi çekerek çığ gibi büyüdü, ve 2-3 gün içinde instagram'a da sıçrayarak en az 10 milyon kullanıcının 10 yıl önce/10 yıl sonra portre paylaşımları dört bir yanı kapladı.
İnsanların "hiç değişmemişsin, yıllar seni etkilememiş, zamanı durdurmuşsun" yorumlarını duymak veya kendilerine bu söylemleri kanıtlamak için özene bezene bulup seçtikleri "çehre karşılaştırması"na ben başka bir açıdan bakmak istedim ve dün Twitter'da bu konuda bir zincir mesaj yazdım.
Facebook #10yearchallenge yüz tanıma algoritması için rafine veri toplamaktan ibaretti. Mekânlara, pozuna kadar denk, yıl bilgileri hazır işlenmiş, ayıklanmış bilgiyi herkes elleriyle sundu.+
Ellerinde olan veri kirliliğini ayıklama için müthiş bir yöntem. Gençlik fotoğrafından yaşlandırma algoritmasi geliştirmek için en az 20m kullanıcı verisi elde etmiş durumdalar.+
Benim merak ettiğim bu 1,3,5,10 yılda hiç değişmemişsin, zaman sana uğramamış lafını duymak/kendine kanıtlamaktan çok farklı. Oysa bu kadar tutulma sebebi de bu çağın Ben odaklılığı.+
Sormak istediğim, x yılda, başkaları, başka aileler, başka çocuklar için ne yaptınız? Ben'i unutmak, benim'den yüz çevirmek, tüm çağların en büyük "challenge"ı değil mi aslında?+
#1yearchallenge #10YearsChallenge değil #alltimeschallenge size teşekkür bile edemeyecek, karşılığını veremeyecek, titrinize vitrininize PR'ınıza bir katkı yapamayacak çocuklara, insanlara ve hayvanlara el uzatabilmek.
Bu yazı hem bir itiraz, hem bir hâlet-i ruhiye, hem tefekkür yazısıdır. Cemâlinizin yıllara meydan okuması ile bu kadar çok ilgilenmek, elbette toplumun arz ve talep ettiği bir koşul aslında. Gençlik, güzellik, yaşını göstermemek, yıpranmış görünmemek, bakımlı ve çekici olmak, bu amaçlara harcanan miktarlar ve zaman... Kendi yaşından, görüntüsünden bir türlü memnun olmayan, bunu aşırı derecede kabul edemeyen insanlar.
10 yıla meydan okumak, ancak manevî bir yolda mümkün olurdu: "Bu 10 yılda kendimi düşünmeyi azalttım, başkalarını düşünmeye başladım, ihtiyaçlarını gördüklerime sırtımı dönmedim, onlara el uzatanları küçümsemedim veya eleştirmedim. Beslemeyin bunları, ne halleri varsa görsünler, demedim ve dedirtmedim. Kazancımın bir kısmını bu insanlar, aileler, çocuklar ve hayvanlar ile paylaştım. Bu sırada kaşımı gözümü yaşımı başımı fazla düşünecek halim olmadı. Bana bir mesaj bile yazamayacak, egoma bir katkı yapamayacak insanlara, başkalarının çocuklarına yardım ettim. Kâh açıkça, kâh gizlice, gece ve gündüz, davet ederek, ya da o an karar verip kendim cesaret ederek. Buna itiraz eden, engel olan herkesi, haydi kendine gerekmese de şunu al bunu al sen bunu hakettin çok yoruldun çok çalıştın deyip duran özbenliğim gibi arkamda bıraktım."
Bunu ne mutlu ki söyleyebilecek insanlar tanıyorum. Ben henüz üç yıldır diyebiliyorum. Hayat, tüm bilgeliğiyle, ben, ben, ben! diyenleri yolumdan alıyor, ne güzel düşündün, haydi beraber! diyenleri karşıma çıkarıyor. Bu 10 yıllık meydan okuma, bir yerden sonra meydan okuma bile olmuyor. Hayat ile yarışmıyor, ona bir düşman gibi meydan okumuyorsunuz. Üstelik bunun için, şu olsun bu olsun vallahi şöyle yapacağım, koşul ve pazarlıklarınızın hiçbirinin gerçekleşmiş olması gerekmiyor. Tam tersine, en zıt koşullar içinde, en umutsuz anlarda, güzel koşulları siz ortaya çıkartmış oluyorsunuz. Böyle bir ışık var içinizde. İhtiyaç sahipleri, bu ışığın ortaya çıkması için sadece birer aracı oluyorlar aslında. Onların size, sizin de onalra ihtiyacınız var.
Çocuklar için, çocuklar adına... teşvik ediyoruz.
Desteklediğimiz, katıldığımız veya aracı olduğumuz tüm iyilik grupları, ekipleri, kişileri ve kurumları için:
İnsanların "hiç değişmemişsin, yıllar seni etkilememiş, zamanı durdurmuşsun" yorumlarını duymak veya kendilerine bu söylemleri kanıtlamak için özene bezene bulup seçtikleri "çehre karşılaştırması"na ben başka bir açıdan bakmak istedim ve dün Twitter'da bu konuda bir zincir mesaj yazdım.
Facebook #10yearchallenge yüz tanıma algoritması için rafine veri toplamaktan ibaretti. Mekânlara, pozuna kadar denk, yıl bilgileri hazır işlenmiş, ayıklanmış bilgiyi herkes elleriyle sundu.+
Ellerinde olan veri kirliliğini ayıklama için müthiş bir yöntem. Gençlik fotoğrafından yaşlandırma algoritmasi geliştirmek için en az 20m kullanıcı verisi elde etmiş durumdalar.+
Benim merak ettiğim bu 1,3,5,10 yılda hiç değişmemişsin, zaman sana uğramamış lafını duymak/kendine kanıtlamaktan çok farklı. Oysa bu kadar tutulma sebebi de bu çağın Ben odaklılığı.+
Sormak istediğim, x yılda, başkaları, başka aileler, başka çocuklar için ne yaptınız? Ben'i unutmak, benim'den yüz çevirmek, tüm çağların en büyük "challenge"ı değil mi aslında?+
#1yearchallenge #10YearsChallenge değil #alltimeschallenge size teşekkür bile edemeyecek, karşılığını veremeyecek, titrinize vitrininize PR'ınıza bir katkı yapamayacak çocuklara, insanlara ve hayvanlara el uzatabilmek.
Bu yazı hem bir itiraz, hem bir hâlet-i ruhiye, hem tefekkür yazısıdır. Cemâlinizin yıllara meydan okuması ile bu kadar çok ilgilenmek, elbette toplumun arz ve talep ettiği bir koşul aslında. Gençlik, güzellik, yaşını göstermemek, yıpranmış görünmemek, bakımlı ve çekici olmak, bu amaçlara harcanan miktarlar ve zaman... Kendi yaşından, görüntüsünden bir türlü memnun olmayan, bunu aşırı derecede kabul edemeyen insanlar.
10 yıla meydan okumak, ancak manevî bir yolda mümkün olurdu: "Bu 10 yılda kendimi düşünmeyi azalttım, başkalarını düşünmeye başladım, ihtiyaçlarını gördüklerime sırtımı dönmedim, onlara el uzatanları küçümsemedim veya eleştirmedim. Beslemeyin bunları, ne halleri varsa görsünler, demedim ve dedirtmedim. Kazancımın bir kısmını bu insanlar, aileler, çocuklar ve hayvanlar ile paylaştım. Bu sırada kaşımı gözümü yaşımı başımı fazla düşünecek halim olmadı. Bana bir mesaj bile yazamayacak, egoma bir katkı yapamayacak insanlara, başkalarının çocuklarına yardım ettim. Kâh açıkça, kâh gizlice, gece ve gündüz, davet ederek, ya da o an karar verip kendim cesaret ederek. Buna itiraz eden, engel olan herkesi, haydi kendine gerekmese de şunu al bunu al sen bunu hakettin çok yoruldun çok çalıştın deyip duran özbenliğim gibi arkamda bıraktım."
Bunu ne mutlu ki söyleyebilecek insanlar tanıyorum. Ben henüz üç yıldır diyebiliyorum. Hayat, tüm bilgeliğiyle, ben, ben, ben! diyenleri yolumdan alıyor, ne güzel düşündün, haydi beraber! diyenleri karşıma çıkarıyor. Bu 10 yıllık meydan okuma, bir yerden sonra meydan okuma bile olmuyor. Hayat ile yarışmıyor, ona bir düşman gibi meydan okumuyorsunuz. Üstelik bunun için, şu olsun bu olsun vallahi şöyle yapacağım, koşul ve pazarlıklarınızın hiçbirinin gerçekleşmiş olması gerekmiyor. Tam tersine, en zıt koşullar içinde, en umutsuz anlarda, güzel koşulları siz ortaya çıkartmış oluyorsunuz. Böyle bir ışık var içinizde. İhtiyaç sahipleri, bu ışığın ortaya çıkması için sadece birer aracı oluyorlar aslında. Onların size, sizin de onalra ihtiyacınız var.
Çocuklar için, çocuklar adına... teşvik ediyoruz.
Desteklediğimiz, katıldığımız veya aracı olduğumuz tüm iyilik grupları, ekipleri, kişileri ve kurumları için:
Bu arada, #10yearchallenge'da yüzünü paylaşmayıp çevrenin gördüğü zarar ve savaş ile ilgili yapılan paylaşımları çok çarpıcı bulduğumu söylemem gerek. Tabii kendisini ti'ye almayı başaranları da.
Bu Web sitesi ve tüm sayfaları Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na tabidir ve içeriğine ilişkin her türlü yazı içeren bilgi-belge ve her türlü fikri ve sınai haklar ile tüm telif hakları ve diğer fikri ve sınai mülkiyet hakları blog yazarına aittir. İşbu web sitesinin içeriği, sitede kullanılan her türlü yazılı malzeme Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır.
Sitede yer alan bilgilerin çoğaltılması, başka bir lisana çevrilmesi, saklanması veya işleme tutulması da dahil, blog yazarının önceden yazılı iznine tabidir. Bu sebeple bu sitede yer alan metinler kısmen veya tamamen sahibinin yazılı izni olmadan hiçbir şekilde, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, kopyalanamaz, sunulamaz ve aktarılamaz. Sitenin bütünü veya bir kısmı diğer bir web sitesinde izinsiz olarak kullanılamaz.
Çok güzel bir noktaya değinmişsiniz şahsen ben öyle bir şey yapmadım ve mutluyum facebooka da mümkün mertebe bir şey yüklememeye özen gösteriyorum doğum tarihimi bile girmedim ben facebooka yazdığınız sonra vazgeçip paylaşmadığınız sildiğiniz veriler bile kayıt oluyor herşeyinizi paylaşmayın saygılar.
YanıtlaSil