Kur'an Araştırmaları Grubu tarafından hazırlanmış olan bu kitap, kendine ait bir websayfasında da metinleri büyük oranda okuyucuya sunuyor. Öncelikle yazar isimlerinin açıklıkla listelenmemesi dikkat çekici. Peki bu kitap ne anlatıyor ki böylesi bir gizliliğe ihtiyaç duyulmuş?
Dini sadece Kur'an'a (ve Kur'an'a harfiyen uyarak yaşamış olan Efendimize) göre yaşamayı savunuyor çünkü. Bu yaşayış ve iman şeklinin bizzat Kur'an tarafından istenmesi ayetlerle aşikârken, bunun savunulmasının yazar isimlerini gizletecek denli öfke çekebilecek olması, aslında büyük bir ironidir.
Kitap başından sonuna dek, İslâm dinini ve tüm içeriğini, sadece Kur'an-ı Kerim'i esas alarak gerçekleştirilmesini içeriyor. Ve bunu sadece Kur'an'dan ayetleri işaret ederek yapıyor. Toplumların Kur'an'a değil de kul işi uydurmalara sarılmasının tarihini, sosyal ve toplumsal sebeplerini, bunların sonuçlarını da kaynaklarıyla sunmakta.
Bohçalara sarılı, yükseklere asılı, el sürülmeden nesiller geçen, Allah bize ne söylemiş hiç bilinmeyen, bu bilme işinin sadece birkaç âlimin tekelinde olduğu sanılan/kabul edilen, toplum genelinde sadece ölünün ardından duvardan indirilip okunan ve (içinde onlarca defa vurgulandığının tam eksine) "üzerinde derin derin düşünülmeyen" Kur'an... Her bir kelimesinin, her bir kelimeye eklenmiş takının bile bir anlamının olduğu Kur'an...
Allah'ın kelâmı bize yakın, kul işi ilâveler, saptırmalar bizlerden uzak olsun. Bize düşen okumak, düşünmek, ve yerine getirmek.
Dini sadece Kur'an'a (ve Kur'an'a harfiyen uyarak yaşamış olan Efendimize) göre yaşamayı savunuyor çünkü. Bu yaşayış ve iman şeklinin bizzat Kur'an tarafından istenmesi ayetlerle aşikârken, bunun savunulmasının yazar isimlerini gizletecek denli öfke çekebilecek olması, aslında büyük bir ironidir.
Kitap başından sonuna dek, İslâm dinini ve tüm içeriğini, sadece Kur'an-ı Kerim'i esas alarak gerçekleştirilmesini içeriyor. Ve bunu sadece Kur'an'dan ayetleri işaret ederek yapıyor. Toplumların Kur'an'a değil de kul işi uydurmalara sarılmasının tarihini, sosyal ve toplumsal sebeplerini, bunların sonuçlarını da kaynaklarıyla sunmakta.
Bohçalara sarılı, yükseklere asılı, el sürülmeden nesiller geçen, Allah bize ne söylemiş hiç bilinmeyen, bu bilme işinin sadece birkaç âlimin tekelinde olduğu sanılan/kabul edilen, toplum genelinde sadece ölünün ardından duvardan indirilip okunan ve (içinde onlarca defa vurgulandığının tam eksine) "üzerinde derin derin düşünülmeyen" Kur'an... Her bir kelimesinin, her bir kelimeye eklenmiş takının bile bir anlamının olduğu Kur'an...
Allah'ın kelâmı bize yakın, kul işi ilâveler, saptırmalar bizlerden uzak olsun. Bize düşen okumak, düşünmek, ve yerine getirmek.
Uydurulan Din ve Kur'an'daki Din
Kur'an Araştırmaları Grubu
56. basım, 488 sayfa
İstanbul Yayınevi
İşbu Web sitesi ve tüm sayfaları Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na tabidir ve içeriğine ilişkin her türlü yazı içeren bilgi-belge ve her türlü fikri ve sınai haklar ile tüm telif hakları ve diğer fikri ve sınai mülkiyet hakları blog yazarına aittir. İşbu web sitesinin içeriği, sitede kullanılan her türlü yazılı malzeme Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır.
Sitede yer alan bilgilerin çoğaltılması, başka bir lisana çevrilmesi, saklanması veya işleme tutulması da dahil, blog yazarının önceden yazılı iznine tabidir. Bu sebeple bu sitede yer alan metinler kısmen veya tamamen sahibinin yazılı izni olmadan hiçbir şekilde, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, kopyalanamaz, sunulamaz ve aktarılamaz. Sitenin bütünü veya bir kısmı diğer bir Web sitesinde izinsiz olarak kullanılamaz.
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikirlerinizi paylaşmaktan çekinmeyin!