Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sünnet ve Hadisi Anlamak: Zâhiriyle Yetinilmiş Bir Değerler Hazinesi

Kur'an-ı Kerim'i ve İslâmî eserleri okurken, İslâm'ı hayata uygulamaya çalışırken her insanın karşılaşacağı ilk konu, bu amacı ilk olarak gerçekleştirmiş olan Peygamberimiz'in (Allah'ın selâmı ve rahmeti üzerine olsun) sünneti kavramıdır. Sünnet kavramı hadis kavramını da içine alan bir konudur, tarihi süreç içerisinde belli sosyal, toplumsal hattâ siyasî yönlendirmeler sonucu son derece genişle(til)miş, bazen kast edilenden farklı anlaşılmış, veya artniyetlere alet edilmesi mümkün olabilmiştir. Prof. Dr. Mehmet Görmez, daha önce "Sünnet ve Hadisin Anlaşılması ve Yorumlanmasında Metodoloji Sorunu" ve "Hadis İlminin Temel Meseleleri" şeklinde kitaplaştırdığı araştırmalarını, bu ilimlerde uzman olmayan okuyuculara yönelik olarak anlaşılır şekilde bu kitapta ortaya koyuyor. Sünnet ve Hadise yaklaşımların her birini, temel kavramları, örneklerle kısa kısa bölümlerde toplayıp sunuyor. Öncelikle bir değerler manzumesi, İslam medeniyetinin kur

Sarp Yokuşun Eteğinde İnsan - II: Düşünebilen, Seçim Yapabilen Madde

Fizyolojide gittikçe artan olayların keşfi, ruhu yerinden edemeyecektir, çünkü bu olaylar kesinlikle spiritüel eylemleri açıklamayacaktır. Biyokimya sürekli ruhun tözsel bir form olarak gerekli olduğunu gösteren, ancak evrensel düşünceler ve yüce seçimlere bir açıklama getirmeyen çok daha hayret verici olaylar keşfetmektedir. Eğer madde düşünebiliyorsa, tüm maddesel şeylerin niçin düşünmediğini açıklayamayız; eğer bu mümkün olmuyorsa, o hâlde düşünen varlıkları maddesel açıdan açıklayamayız. Düşünce ve seçim, fiziksel doğa yasalarına indirgenemez. (1) Bu satırlar James Joyce'un İnsan ve Doğası: Felsefi Bir Psikoloji başlıklı 1961 yılına ait kitabından. Aşağıdaki satırlar ise,   Sarp Yokuşun Eteğinde İnsan  kitabının son sayfasından. Yusufçuk, suyun içinde larva olarak doğar, orada büyür, sonra suyun içindeki bitkilere tutunarak su yüzeyine çıkar ve başka bir varlık olarak yoluna devam eder. Su içinde larva olarak bulunduğu bütün süreç onun yusufçuk olarak gerç

Martin Lings'in Siyer Kitabı - 3 Yıl Geç Kalmış Bir Yazı

Ne mutlu ki, kitapların ilk sayfalarına, aldığım (ve genelde okumaya da o günlerde başladığım) tarihi ve şehri yazarım, bu sayede hayatımda ilk kez (ve şimdiye kadar tek olarak kalmış olan) en güzel siyer kitabını 9 Aralık 2017 tarihinde okumaya başladığımı bana hatırlatan bir not var ilk sayfada. Birkaç haftada hızla bitirip kitap yazısını yazmış olmakla beraber, "dinî kitaplar hakkında kitap yazısı yazmamam" konusunda bazı kişilerce uyarıldığım için bu yazıyı kaldırmak zorunda kalmıştım, bugün bunun, en başta kendime karşı yaptığım haince bir hareket olduğunu düşünüyorum ve "edindiğim bilgiyi paylaşmak/infak etmek" görevim gereği, bu yazıyı baştan yazıyorum. Çünkü, "ben yazmazsam, o yazmazsa, başkaları yazmazsa, iyi bir kaynağın bilgisine, ismine, tavsiyesine, nasıl ulaşacağız?" Ben bugün kapsamlı, sağlam referanslara dayanan, anlaşılır bir İslâmî eseri internetten kolaylıkla bulamıyorsam, bunun sebebi, "yazma, (okuduğunu) bilmesinler!" anlayış

Bir Diyalog: Kur'an ve Sünnete Göre Tasavvuf -Y.N.Öztürk (II)

I. yazı ile birlikte fikir paylaşımı yapmayı ortaokul yıllarından beri sürdürdüğüm bir arkadaşımdan sorular ve sesli düşünüş cümleleri geldi. Hep beraber düşünelim diye bir öneride bulundum ve II. yazıyı bu amaçla şekillendirdim. Kendinden verirken bunun sınırı nedir, nefsi köreltmek veya iyilik, fedakarlık derken kendine hayatta ne kadar alan ayrılabilir ve ne kadar dünyevi hedefe sahip olunabilir bunlar benim  kafamı kurcalayan konular. Tasavvufta kendinden bir şey vermeye değil, aslında almaya odaklanma var. Kendi benliğinde varlığından haberdar olmadığın eksikliklerin ve zenginliklerin farkına varış. Her durumda, bu bir artış anlamına geliyor, çünkü benliğin tam olarak farkına varamadan, onu otomatik tepkileriyle sınırlı tutarak ömürler geçebiliyor. Nefsin terbiyesi ise sanıldığının aksine, yok etmek veya törpülemek değil, zararlı yönlerini tanımak ve taşmaya kalkması halinde bir şaşkınlığa uğramadan, uğranılsa bile bunun onun doğasında olduğunu bilerek daha kontrollü olmaya

Pandemi Okumaları: Kur'an ve Sünnete Göre Tasavvuf (I)- Y.N. Öztürk

Mart'ın ilk haftasıyla birlikte evde izolasyona başladığımızda geçen yıl aldığım ancak büyük boyutu sebepli kitaplığa sığmayıp başka bir dolapta unuttuğum bir kitaba başladım. Oldukça eski bir baskı, satırlar daktilo harfleriyle, hizaları bozularak basılmış. Tasavvuf yeni/alternatif bir din gibi, moda edebî akımlarla çok-satan olma garantisi altında topluma sunulmuş olduğu için bu konudaki kısıtlı bilgimi ve önyargılarımı sağlam bir kaynaktan okuyarak temizlemem gerektiğini düşünüyordum. Bu, tasavvufa sağdan soldan bulaşmış, kendisi ya da akrabaları bu konularda yer almış, kelimelerle misketler gibi oynayan kişilerin kaleminden olmamalıydı, daha ziyade, konunun dışındaki bir bilim insanının araştırması olmalıydı. Tasavvuf, İslâmî (veya diğer semâvî dinlere ait) hakikatlerden kaçmak için daha eğilip bükülebilen, daha romantik, daha tarz bir kalıp olarak tanıtıldı yıllarca. Tıpkı kişisel gelişim metotlarının, Yaratıcı'nın kelimeleriyle yüzleşemeyerek ferahlamak isteyenlere

Düşünün-Ve Öyle Sıkılın Evlerinizde

Virgülüne dokunmadan. Cıvıl cıvıl, kıpır kıpır bir çocuk yüreğinin işkence gibi uygulamalarla dolu bir tedavi eşliğinde, haftalarca, aylarca bir hastane odasında karantinaya alınışını hayal edin bir de.. Dışarıda olanca güzelliğiyle kesintisiz sürerken hayat, her şeye derin bir özlemle camın ardından bakmak zorunda kalan bir çocuğu hayal edin.. Çoğu kez camın yanına ilişecek mecali bile bulamayışını düşünün... Tek gezinti yeri, sık sık mavi kod alarmıyla, insanların ağlayışlarıyla çığlıklarıyla inleyen hastane koridorları olan bir yavrucağın bunalmışlığıyla kıyaslayın sıkılmışlığınızı.. “Yaşam mücadelesi vermekten yaşamayı unutan” minicik bir bedeni tasavvur edin.. Elmasını bile pişirmeden yemesine izin vermeyecek derecede izole edilişini anlamaya çalışın bi çocuğun.. Maske, eldivenler, steril kıyafetler arasından annesine bile korkuyla sarılan bir çocuk... O yüzden, lütfen, şimdi susun. Sancısız, hastalıksız, oda oda salon salon evlerinizde ‘keyiflice’ sıkılmanın tadını çıkarın

"Herşeyi Tekrar Düşünün-Ve Öyle Gelin Evime"

7 Mart tarihinde gördüğüm Kâbe görüntüsüne yazdığım yazılar ve Abdullatif Halid'den aktardığım alttyazıyı çeviriyorum. "Bu fotoğraf bugün uzun uzun düşünmeme sebep oldu. Tek bir gecede Allah nasıl da dünyadaki herşeyi değiştirdi. Tüm dünya bir virüs üzerine çıldırmış durumda. Ekonomiler çöküyor, havayolları batıyor, neredeyse herkes maske takıyor ve ülkeler okullarını kapatıyor, etkinliklerini ve toplumsal bir araya gelişleri durduruyor. Bir gecede salgın. Tesbih O Allah'adır ki, "görmek" için başka hangi işartlere ihtiyacımız var?Bakın, virüsün daha fazla yayılmasını önlemek amacıyla tüm umre organizasyonlarını iptal eden yönetimin dezenfekte edişiyle bomboş kalan zemin kat. Dünyanın şu anki hâline baktığım zaman... Böyle bir duruma gelecek olmamızdan bir süphe duymuyordum. Onlarca yıl, tüm dünya, Müslüman ümmet de dâhil olmak üzere, ezilenleri ve zayıfları yarı yolda bıraktı. Masum insanların kanı ümmet boyunca her yere döküldü ve kimse kılını kıpırdatmadı

İmam Ali: İlim Şehrinin Kapısı ve Nehcü'l Belâğa

Bu eser hakkında, bana hissettirdiği farkındalıklar ve bunun sağladığı emin olma, huzur, coşku, hüzün, kesinlik, berraklık hâllerini bir yazıyla hissettiğim gibi anlatamayacak olmaktan korkuyorum. "Bir işten korkarsan ona gir. O işten uzak durmanın şiddeti, ondan korkmandan daha büyüktür." (Hz. Ali) Uzun bir serinin ilk yazısı olabilir bu. Nehc'ül Belâğa, tek bir kitap yazısı ile başlayıp bitemeyecek bir eser. Madem kitap yazılarını yayınlıyoruz, İslâmi eserleri seçerken okuyucuyu yönlendiren sebepleri saymak da okuyucuya faydalı olabilir: Konu, konunun güncelliği, konu hakkındaki kişinin/toplumun bilgi eksikliği, eserin dayandığı kaynakların en erken dönemlere ait olmaları ve sahihliği, anlatım dilinin gündelik/amatör veya bilimsel bir planlama ile ortaya çıkıp çıkmaması gibi bilimsel sebepler; ve konunun bireyin kendini geliştirme anlamında somut bir bilimsel destek teşkil edip edemeyeceği, ve kişiye/topluma günümüz toplum hayatı ve perspektifine olumlu etki

"İçindeki Putları Kır: Hz. İbrahim Gibi Ol"

Bu görselde insanların yöneldiği noktaya dilediğiniz her şeyi koyabilirsiniz. Para, pul, mal, mülk, evler, arabalar, lüks seyahatler, diplomalar, süslü giysiler, şan şöhret ün, ünlü kişiler veya siyasi kişiler, ideolojiler... Ehl-i Beyt üzrine okumalar yaparken, Tevhid düşünce biçimiyle Ehl-i Beyt'in atası olan, kendi babası tarafından yalnız bırakılmış, ama tüm haniflerin babası olarak ilan edilmiş Hz. İbrahim'i daha çok anlama isteğinin doğuşu kaçınılmaz. İbrahim a.s., Tevhid Yolu'nda ilerleyen herkesin karşılaşacağı itiraz, suçlama ve ötekileştirmelere sabır, güzellik ve dua ile karşılık vermenin öncüsüdür. Kitap, İbrahim a.s. yaşamı ile ilgili bulunabilen en erken kaynaklarla birlikte, bu yaşama dair Kur'an'da akarılan ayetlere de yer vermekte. Ancak buna ek olarak, bir sav daha ortaya koymakta. O da, daha önce Elif'ten Vav'a Velayet Yolu kitabında, Işık Elçi Çetin ile ilk izlerini görmeye başladığım ve okuyucuları düşünmeye sevk eden, "kend