Ana içeriğe atla

Cambridge! - I

Cambridge, bu ülkeye gelen her üniversite havasını solumuş insanın gitmek isteyeceği bir yerdir.
Mayıs en güzel zamanı gezmek için!
Öncelikle Londra'ya gidip, King's Cross istasyonuna geçmelisiniz. Oradan ekspres Cambridge seferi var.

Cambridge is one of those places to be visited in the first place by anyone who has ever had a chance to breathe the atmosphere of a college and happens to visit United Kingdom. May is the best time to see there! 
You should go to London Waterloo and take the tube to King's Cross first. Then you can take the express train to Cambridge. 


King's Cross istasyonu, Londra / King's Cross train station, London



Ardından, İngiltere'nin yemyeşil, geniş düzlükleri ve ağaçlıkları pencerenizden akıp geçiyor.
Finally, the vast green grounds of Britain, separated by trees, are simply streaming on your window.

 Tek ağaçları nasıl çok seversem, yalnız bankları da çok severim!
As much as I adore the lonely trees, I love the forgotten banks!

Bisiklet cennetine hoşgeldiniz! Her an sağdan soldan bisikletliler çıkabilir. Bu alandakiler sadece istasyon çıkışındakiler. Kentte böyle bir sürü yığınlar halinde bisikletler var. Üstelik bunlar yeni, çok modern bisikletler de değil. Belki beşinci, onuncu el.
Welcome to the heaven of cyclists! It is possible to come across any cyclist coming out of nowhere. These were only the ones in front of the station. You will see many like these in various regions in Cambridge. Moreover, these are not brand new bicycles, mostly second-hand or older.





Karşıma çıkıverdi: Anatolia, Türk restoranı. Zaman olsaydı keşke! / Turkish restaurant right on Hills Road. If only I had enough time!


Ve beklenen an: King's College ve Şapelin olduğu meydan. 
And finally: the street ends here and it is time to see King's College and Chapel.

 Şans: Mezuniyet töreni var. Senato binasının bahçesi. Mezuniyet törenleri Haziran ayı yaklaşırken burada gerçekleşiyor. Sınav notlarının listeleri buraya asılıyor. Mezunların ve ailelerin yüzlerindeki haklı gururu görmeliydiniz.
My luck: a graduation ceremony. The garden of Senate House and Old Schools: a favorite place for congregations, which mostly take place in June. The results of the examinations are displayed on the notice boards outside. It is priceless to witness the proud on the faces of the graduates and their families.


İkonik bir görüntü. / An iconic view.

King's Parade yolunda eski ve nostaljik bir şekerci dükkânı. Fotoğrafçılar için bir cennet bu mini mini dükkânlar.
An old, nostalgic sweet shop on King's Parade. These cozy shops are real treasures for photographers.

Bina girişini önünde Cambridge mezunları turistlere ve meraklılara ücretli turlar düzenliyor. Bu turlara "punting" denilen, üniversite binalarının arkasından kıvrılan Cam nehrinde kayıkla toplu gezintiler dâhil. Hiçbir Cambridge gezisi punting olmadan tamamlanmış sayılmaz!
Cambridge alumni are organizing tours arond the colleges for the tourists. These tours include the punting, which takes place on the river Cam, surrounding the backyards of the colleges. No Cambridge visit is complete without taking a punting tour!

Cam Nehri. İleride Trinity Köprüsü. / River Cam. Trinity Bridge ahead.

Punting maceramız başlıyor! Geniş kayıkları tercih edin, böylece devrilme riskiniz azalır. Nehirde epey şamatalı çarpışmalar sizi bekliyor.
Time for punting now! Prefer the wider ones, so as to reduce the risk of turning upside down. You will experience a lot of funny accidents in the river!

 King's College Şapeli. Devasa camların 2. Dünya Savaşı'nda gizli bir yerde saklandığı anlatılıyor. Ama tüm rehberler, "daha sonra birleştirmeleri yıllar aldı, çünkü camları işaretlemeyi unutmuşlardı" diye dalga geçmeyi ihmal etmiyorlar.
King's College Chapel. It is said that the huge glass pieces were hidden during WWII. However all tour guides are making fun of them by telling tales that it took years to bring all pieces back together since they had forgotten to mark them before removing!

Matematiksel Köprü. Bu köprünün Newton'un hesaplamalarıyla, tamamen cıvata ve hiçbir bağlantı elemanı olmadan yapıldığı ama onarımlarda mecburen kullanıldığı söyleniyor. Bu ilgi çekici bir turist efsanesi. Bugünkü köprü aslının yeniden yapılmış bir kopyası.
Mathematical Bridge. Completely constructed by wood, without using any connection elements, nails or bolts and it was impossible to repair when it was dismantled! This is an interesting story made up for tourists anyway. Today's bridge is the reconstruction of the original.

St John's College. Gotik stili yüzünden Düğün Pastası olarak da anılıyor.
Here is also known as the Wedding Cake because of its ornamental Gothic style.

Kitchen Bridge.

Ahlar Köprüsü. Buradaki en ünlü köprülerden biri. Kraliçe Viktorya'nın bu köprüyü çok sevdiği söyleniyor. 1963 ve 68'de öğrenciler köprünün dayanıklılığını ölçmek için köprüyeküçük bir araba asmışlardır.
Bridge of Sighs. One of the most popular bridges here. Queen Victoria greatly admired it. In both 1963 & 68, students appreciated its strength, by suspending a small car on it!


Bir mimari ile büyülenmek buna denir. / Amazed with the architecture.

Devamı, sonraki yazıda.
To be continued in the next post!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Manifesto

Uzun süredir kendimde gözlediğim bir şeyi buraya yazmam gerekiyor; çünkü burayı kitap, seyahat ve itiraz yazıları alanım olarak 2009'dan beri işgal ediyorum. Ben artık, kurgusal edebiyat okuyamıyorum. Dünyada milyarlarca kitap var, her hafta binlercesi basılıyor, her gün yüzlerce sayfası yazılıyor. Dünyadan el etek çekip hepsini okumaya kalksak bile buna ömrümüzün vefâ etmeyeceği aşikâr, şurada yazdığım üzere, belleğimizin de ; dahası, çok çok çok okumayı, misket sayar gibi kitap saymayı da gerekli görmüyorum: çünkü kurgunun sonu yok, ve daha büyük arayışlarınız varsa, tıkanacağı ve tükeneceği açık. Yaklaşık 200 yıldır, büyük yazarların klasiklerini okuyarak insanı, iç dünyasını, hezeyanlarını ve tekâmülünü öğrenmeye, takip etmeye çalıştı insanlık. Ancak bu kitap varlıklarının yaşamlarını kurgulayarak yazarlar, bir neviî insanın, yani kendilerinin aczlerini kırmaya çalışıyorlardı (Ahmet Altan'ın çarpıcı bir tespitini anımsarsak, " Kitap yazmak, insanın Tanrılığa en yaklaşt

Didem Madak - En Kalması Gereken Şair

İki nefes arasında yazdım bu yazıyı. İki nokta arasında. Şiirini okumadan şiiri hakkında okuduğum ilk şair değil Didem Madak, ama azıcık dizesinin yer verildiği bir yazıyı daha bitirmeden karar verdim kitaplarını alıp okumaya. İki sayfa arasında. Sözcükler dergisinin en güzel, dolu dolu sayılarından birinde, 57. (Eylül-Ekim) sayısında bir yazıda rastgeldim şiirlerine. Daha ilk satırlarda yüzüme çarpan dizelerin oyunları ve ne kadar oyuncu olurlarsa olsunlar, dile getirdiği anlamların sahiciliği aklımı başımdan aldı. İnanırım bazen bir kâse bal bile umutsuzdur                                                  (Enkaz Kaldırma Çalışmaları'ndan) Şiirindeki dilin örgütlenişi, biçim ve içerik üzerine bir yazı olsa da, yazı içinde atıf yapılan dizeleri aç kurt gibi aradığımı görünce kitaplarını almam şart oldu. Didem Madak, üç tane incecik şiir kitabı yayınlandıktan sonra 2011 yılında hayata veda etmiş bir şair. Daha söyleyecek, yazacak çok şiirleri kaldı onda. Son kitabı Pu

Cemâlnur Sargut Maratonu: Tövbe, Hz. İbrahim, ve Ya Allah'ın Sevdikleri

Cemâlnur Sargut'un ikisi derleme, birisi de bir televizyon yayınının kitaplaştırılmış hâli olan 3 kitabını tek bir yazıda sunacağım, çünkü üçünü de ortak bir bakış açısıyla ifade edebileceğimi düşünüyorum. Tanımayanlar için, Cemâlnur Sargut, "üniversite eğitimini kimya mühendisliğinde tamamladıktan sonra kimya öğretmeni olarak görev yapmıştır. Halen, Türk Kadınları Kültür Derneği'nin (TÜRKKAD) İstanbul Şubesi Başkanlığı görevini yürütmektedir. Otuz yılı aşkın süredir tasavvuf alanında yurt içi ve yurt dışında çok yönlü çalışmalar yapmaktadır. " "Ya Allah'ın Sevdikleri!" kitabı, zamanında bir TV kanalında yayınlanmış birkaç bölümlük sohbetin kitaplaştırılması ve içlerinde en iyisi. Çünkü diğer iki kitapta görülebileceği gibi metinlerde benim fikrimce konu bütünlüğü bulunmuyor. İlk kitaptaki sohbetlerde soruları soran ve dağılmaya meyleden konuları toparlayan Ferda Yıldırım. Bu anlamda belli başlıklar altında toplanan akış çok güze