Ana içeriğe atla

İnce Memed I

Bir adı Sevda, bir adı da Zulüm'dür bu toprakların.

Okudukça, "hiç mi katıksız, bozulmayan pür bir mutluluk olmayacak," diye hayıflanırsınız. Çünkü öyledir. Bir yanında sular görkemle akarken bir yanında çakırdikenler biter. Bir yanda çiğdemler önünüzü sarıya keserken, öte yanda yağmurdan yolları çamur götürür.

Sayfalarla içinizi saran efkârlar, sevinçler, umutlar, düş kırıklıkları kitaptaki insanlarla aynı olur. Onlardan biri olursunuz.

Uçar gider olaylar. Hızlı çekim bir film misali. Baş döndürerek. Hiç beklemeden, dursuz duraksız.

Uzakta, pek uzaklarda olan Ankara yerine, adaleti, ekimi biçimi gelenekleri suçu cezayı belirleyen ağalara baş kaldıran eşkıyalar.

Zenginleri soyup fakire arka çıkan eşkıyalar, zenginlerin soyup eşkıyalara arka çıkan fakirler.

Su gibi akıp giden ilk kitap üzerine, aşağıda birkaç küçük not paylaşacağım.

Romanda ismi geçen Anavarza Kalesi
Anavarza'dan Çukurova'ya Bakış
Romanda simi geçen Vayvaylı Köyü





1990'lı yılların başlarında Adana'da Yaşar Kemal'i sevenlerin girişimleri sonucu Osmaniye'nin Hemite köyünde İNCE MEMED heykel ve anıtı açıldı.
Yaşar Kemal, anıtın açılışında bulunarak çalışmalara destek verdi.






Paris Operası Yaşar Kemal'in İnce Memed eseri için sponsor olmuştu. (kaynak: turkishny.com)


İNCE MEMED romanının kahramanı olduğu iddia edilen eşkıya Safiye Mehmet. (kaynak: http://tar-h.blogspot.com)


Sezgin BURAK, Yaşar KEMAL'in ünlü eseri İNCE MEMED'i uzun bir inceleme, araştırma sonucu, Yaşar KEMAL'le birlikte esere konu olan mekanlara giderek resimlemiştir.  

(kaynak: www.tarkan.com.tr)

 


'İnce Memed Vuruldu' filminden

İnce Memed I, Yaşar Kemal
436 sayfa, YKY Yayınları, 
29. Basım İstanbul


Yorumlar

  1. O heykelin açılışında ben de bulundum. Köylüledle aydınların buluşması, kenetlenmesi ne güzeldi. İnce Memet heykeli canlanmış halkın eşkiyası dirilmiş gibi gülümsüyordu. Ne yazık ki ona sahip olamadık. Ne köylüler, ne aydınlar... Hele devlet?..

    YanıtlaSil
  2. İsmim FEVZİ GÜNENÇ. İnce Memed heykelinin açıldığı yıl ben Orhan Kemal Öykü Ödülü Birinciliğini kazanmıştım. Ödülümü Adana'da İstasyon alanında kurulan bir platformda büyük ustanın elinden almıştım. Ödül münasebetiyle verilen Plaketimi kaybettim. Yaptığım araştırmalarda o tarihi internet dahil hiç bir yerde bulamadım. 1991 ya da 92 olabilir mi acaba? Bir Allahın kulu hatırlayamıyor mu İnce Memed heykelinin hangi yıl açıldığını? Hatırlayan çıkarsa lütfen beni bilgilendirsin. Teşekkürler. Adresim: gunenc27@gmail.com

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşmaktan çekinmeyin!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Didem Madak - En Kalması Gereken Şair

İki nefes arasında yazdım bu yazıyı. İki nokta arasında. Şiirini okumadan şiiri hakkında okuduğum ilk şair değil Didem Madak, ama azıcık dizesinin yer verildiği bir yazıyı daha bitirmeden karar verdim kitaplarını alıp okumaya. İki sayfa arasında. Sözcükler dergisinin en güzel, dolu dolu sayılarından birinde, 57. (Eylül-Ekim) sayısında bir yazıda rastgeldim şiirlerine. Daha ilk satırlarda yüzüme çarpan dizelerin oyunları ve ne kadar oyuncu olurlarsa olsunlar, dile getirdiği anlamların sahiciliği aklımı başımdan aldı. İnanırım bazen bir kâse bal bile umutsuzdur                                                  (Enkaz Kaldırma Çalışmaları'ndan) Şiirindeki dilin örgütlenişi, biçim ve içerik üzerine bir yazı olsa da, yazı içinde atıf yapılan dizeleri aç kurt gibi aradığımı görünce kitaplarını almam şart oldu. Didem Madak, üç tane incecik şiir kitabı yayın...

Cemâlnur Sargut Maratonu: Tövbe, Hz. İbrahim, ve Ya Allah'ın Sevdikleri

Cemâlnur Sargut'un ikisi derleme, birisi de bir televizyon yayınının kitaplaştırılmış hâli olan 3 kitabını tek bir yazıda sunacağım, çünkü üçünü de ortak bir bakış açısıyla ifade edebileceğimi düşünüyorum. Tanımayanlar için, Cemâlnur Sargut, "üniversite eğitimini kimya mühendisliğinde tamamladıktan sonra kimya öğretmeni olarak görev yapmıştır. Halen, Türk Kadınları Kültür Derneği'nin (TÜRKKAD) İstanbul Şubesi Başkanlığı görevini yürütmektedir. Otuz yılı aşkın süredir tasavvuf alanında yurt içi ve yurt dışında çok yönlü çalışmalar yapmaktadır. " "Ya Allah'ın Sevdikleri!" kitabı, zamanında bir TV kanalında yayınlanmış birkaç bölümlük sohbetin kitaplaştırılması ve içlerinde en iyisi. Çünkü diğer iki kitapta görülebileceği gibi metinlerde benim fikrimce konu bütünlüğü bulunmuyor. İlk kitaptaki sohbetlerde soruları soran ve dağılmaya meyleden konuları toparlayan Ferda Yıldırım. Bu anlamda belli başlıklar altında toplanan akış çok güze...

İnsancıklar

İki adet alıntı sunuyorum sizlere. Birincisi, Ah şu masalcılar! Yazacak yararlı, hoş, kişiye haz veren bir şey bulamazlar da, ne kadar pislik varsa dökerler ortaya! Yetkim olsa yazmayı yasak ederdim onlara! Ne biçim şeylerdir yazdıkları? Okurken ister istemez düşünüyor insan... Kafasını kaşıyor. İnan olsun yasak ederdim onlara yazmayı! Basbayağı yasaklardım. (Kn. V. F. Odeyevski) Bu da diğeri; Ah şu hikayeciler yok mu!... Faydalı, hoş, ruh okşayan yazılar yazmazlar da, şunu bunu karıştırıp, ortaya dökerler. Elimden gelse, topunun yazı yazmasına engel olurdum. Nedir bu, okursun, okursun... alır seni bir düşünce... Aklına saçmasapan şeyler gelir. Vallahi, yazdırtmazdım bunları, hepsini yasak ederdim. (Prens V. F. Odoyevski) Dostoyevski'nin İnsancıklar romanı bu metinle açılıyor. Ancak iki farklı çevirmenle, metnin hangi noktalara gideceğini göstermek istiyorum. Bu incecik kitabın bana edebi çeviri' nin neredeyse çevirmenin edebiyatı olduğunu farketmemde faydası oldu. Ru...