Ana içeriğe atla

Kanlı Taşlar Yerine Çocuklar!

Geçen gün sosyal medya, Azra Akın'a gebeliği için eşinin hediye ettiği bilmemne kadar fiyatlı pırlanta yüzük konusunda çalkalanıyordu. Ben bu konuya birçok açıdan itirazda bulundum. Bu itirazı bununla ilgili pekçok paylaşımın altına yazdım. Buraya da anımsadığım kadarıyla aktarıyorum. Kime ulaşır da bir farkındalık oluşursa...

"Burada pekçok şeye itiraz ediyorum. Gebeliğe, anneliğe, eşliğe, kadınlığa bir değer biçilme kriteri olarak bu eşyaları empoze eden magazin manşetlerine... Bu görselin altında kendi mücevheratıyla övünerek "ucuza gitmiş" diyen tüm hemcinslerime.  
"Her yılbaşı, sevgililer günü, Dünya Kadınlar Günü, yaşgününüz ve Anneler Günü'nde sizleri yılda beş vakit bu hediyeleri almazsanız değersiz olduğunuza inandıran tüm algı oyunlarına. 
"İtiraz ediyorum. Bir ederine nice çocuğa yardım edilebilecek, LÖSEV, KAÇUV (Kanserli Çocuklara Umut Vakfı), Tuana Okumaya İstekli Çocuklar Vakfı, Hayaller Gerçek Olsa (Kelebek Hastalığı Derneği), SERÇEV (Serebral Palsili Çocuklar Derneği) gibi yerlere bağışta bulunulabilecek, kaç Anadolu okuluna kütüphane kurulabilecek bu maden kırıntılarına yüklenen bunca anlama itiraz ediyorum. 
"Ederiyle pekçok güzellik yapmanıza imkân verecek bir kaya parçasını elinizde taşımayın. O kanlı taşlarla övünmeyin, yokluğunu ayıplamayın, siz bunların daha büyüğünü istedikçe iyiliklerinizden mahrum ettiğiniz çocuklar var bir yerlerde. 
 "Gebenin, annenin, kadının, çocuğun, insanın değerinin parmağındaki, boynundaki, elinin altındaki malla ölçüldüğü, herkesin birbirini meblağ cinsinden değerli gördüğü bir toplum hiçbir yere gidemez."
1
Bu yorumu yazdıktan iki gün sonra, Kelebek hastası bir küçüğümüz ile ilgili bir duyuru geldi. Onun duyurusunu bu yazının devamı olarak yayımlıyorum: "İyilik Pahalı Bir şey Değildir"

2
Şu da şurada dursun:
  • Dünya pırlanta ticaret hacmi yıllık olarak 72 milyar dolar. Bu pazarın yüzde 65’i Afrika’dan çıkarılan pırlantalardan oluşuyor. 
  • 1990’larda dünya elmas ticaretinin yüzde 4’ü çeşitli çatışmaların finansmanı için kullanılan kanlı elmaslardan oluşurken bugün bu oran yüzde 1.
  • Pırlanta ticaretinin kalbi Belçika’nın Antwerp kenti. Ancak Bombay, New York, Johannesburg ve Tel Aviv gibi şehirlerde 24 pırlanta borsası var. 
  • En büyük pırlanta pazarı yüzde 50 oranla ABD. Onu Japonya, İtalya, Hindistan, Körfez ülkeleri ve diğer ülkeler takip ediyor. 



İşbu Web sitesi ve tüm sayfaları Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na tabidir ve içeriğine ilişkin her türlü yazı içeren bilgi-belge ve her türlü fikri ve sınai haklar ile tüm telif hakları ve diğer fikri ve sınai mülkiyet hakları blog yazarına aittir. İşbu web sitesinin içeriği, sitede kullanılan her türlü yazılı malzeme Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır.

Sitede yer alan bilgilerin çoğaltılması, başka bir lisana çevrilmesi, saklanması veya işleme tutulması da dahil, blog yazarının önceden yazılı iznine tabidir. Bu sebeple bu sitede yer alan metinler kısmen veya tamamen sahibinin yazılı izni olmadan hiçbir şekilde, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, kopyalanamaz, sunulamaz ve aktarılamaz. Sitenin bütünü veya bir kısmı diğer bir Web sitesinde izinsiz olarak kullanılamaz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Didem Madak - En Kalması Gereken Şair

İki nefes arasında yazdım bu yazıyı. İki nokta arasında. Şiirini okumadan şiiri hakkında okuduğum ilk şair değil Didem Madak, ama azıcık dizesinin yer verildiği bir yazıyı daha bitirmeden karar verdim kitaplarını alıp okumaya. İki sayfa arasında. Sözcükler dergisinin en güzel, dolu dolu sayılarından birinde, 57. (Eylül-Ekim) sayısında bir yazıda rastgeldim şiirlerine. Daha ilk satırlarda yüzüme çarpan dizelerin oyunları ve ne kadar oyuncu olurlarsa olsunlar, dile getirdiği anlamların sahiciliği aklımı başımdan aldı. İnanırım bazen bir kâse bal bile umutsuzdur                                                  (Enkaz Kaldırma Çalışmaları'ndan) Şiirindeki dilin örgütlenişi, biçim ve içerik üzerine bir yazı olsa da, yazı içinde atıf yapılan dizeleri aç kurt gibi aradığımı görünce kitaplarını almam şart oldu. Didem Madak, üç tane incecik şiir kitabı yayın...

İnsancıklar

İki adet alıntı sunuyorum sizlere. Birincisi, Ah şu masalcılar! Yazacak yararlı, hoş, kişiye haz veren bir şey bulamazlar da, ne kadar pislik varsa dökerler ortaya! Yetkim olsa yazmayı yasak ederdim onlara! Ne biçim şeylerdir yazdıkları? Okurken ister istemez düşünüyor insan... Kafasını kaşıyor. İnan olsun yasak ederdim onlara yazmayı! Basbayağı yasaklardım. (Kn. V. F. Odeyevski) Bu da diğeri; Ah şu hikayeciler yok mu!... Faydalı, hoş, ruh okşayan yazılar yazmazlar da, şunu bunu karıştırıp, ortaya dökerler. Elimden gelse, topunun yazı yazmasına engel olurdum. Nedir bu, okursun, okursun... alır seni bir düşünce... Aklına saçmasapan şeyler gelir. Vallahi, yazdırtmazdım bunları, hepsini yasak ederdim. (Prens V. F. Odoyevski) Dostoyevski'nin İnsancıklar romanı bu metinle açılıyor. Ancak iki farklı çevirmenle, metnin hangi noktalara gideceğini göstermek istiyorum. Bu incecik kitabın bana edebi çeviri' nin neredeyse çevirmenin edebiyatı olduğunu farketmemde faydası oldu. Ru...

Kitap Bağışı

BU YAZIDAKİ KİTAPLARIMIZIN HEPSİNİN BAĞIŞI SONLANMIŞTIR. DİĞER BAĞIŞLAR İÇİN "BAĞIŞ" ETİKETİ ALTINDAKİ YENİ YAZILARA BAKINIZ. Her taşınmamda, kitaplığımı şöyle sıkı bir elemeden geçirir, 'başkaları da okusun' niyeti ağır basarak, en kıyamadıklarım hariç, pekçok kitabımı ayırırım. Bu şekilde 3 kere topluca kitap bağışladım. Bu yıl blogun da varlığıyla, daha uzaktaki insanlara erişmek istiyorum. Kitapların listesini aşağıya ekliyorum. 15 roman, 10 bilimsel kitap, 15 inceleme. İstediğiniz kitap hangisiyse, bu postun altına o kitabın liste numarasını yazmanız yeterli . Ancak önce 'Bu siteye katılın' düğmesini tıklamanız gerekiyor, çünkü e-mail adresinizi yazmanız istenecek. Üye olunmadan yapılan istekler 'anonim' gözükeceklerinden, dikkate alınmayacak.  Bir kişiye en fazla 5 kitap gönderebileceğim. Kargoyu karşı ödemeli yollamaktayım ve beni anlayışla karşılayacağınızı umuyorum, şubeye bir sürü kitap taşıyacağım çünkü. Haydi başlayalı...