Ana içeriğe atla

Nouman Ali Khan'dan: Dirilt Kalbini

Biraz geç kalmış, aslında mevcut önyargıların çizdiği olasılıklara takıldığı için sakınılmış bir yazı. Bu kitap yazısı, Işık Elçi Çetin'in Elif'ten Vav'a Velâyet Yolu'ndan sonra okuyup hediye ettiğim bir kitaba ait.

Nouman Ali Khan, kısaca NAK, yıllar önce başlattığı seminer ve konuşmalarının insanlar üzerindeki müthiş etkisi ve devamının talep edilmesiyle Beyyinah (beyyine, Ar. kanıt, kuvvetli delil) Enstitüsü'nü kurmuş, Amerikalı bir Arapça öğretmeni. Şu an İslâm dünyasındaki en etki sahibi kişilerden biri. Ve bir şeyh değil! Ona buna fetvâ veren, emirler yasaklar helâller haramlar çıkaran bir merci hiç değil. Sefahat içinde yaşamıyor, hanımından ufak çocuklarının taklitlerine kadar harika şeyler anlatıyor. Evlilik, iş hayatı, iş ahlâkı, komşuluk, yardım, inanç, gençliğe dair söyleyecek çok sözü var. Ve her sözü bizden, bizim içimizden. Amerika'da hem çalışmış hem okumuş ve Müslüman olmanın zorluklarıyla yüzleşmiş, özünü korumaya çalışmış ve uzun yıllar boyu tam da günümüzdeki koşullar nedeniyle pekçok genç gibi kendi dininin kutsal kitabına el sürmemiş bir kişi.

Beyyinah.tv, Kurân-ı Kerim ile tanışmasından ve üzerinde satır satır, kelime kelime yıllarca çalışmasından sonra bu kitabı müthiş yalın ve tarafsız bir şekilde insanlara anlatmaya başlamasıyla kurulmuş. Ben, Ayet-ül Kürsî'nin içindeki inanılmaz simetriyi anlattığı kısacık bir konuşmasıyla tanıdım ve yıllar sonra sayfasını buldum. NAK, bu alanda yapabileceği en doğru şeyi yapıyor ve asla bir kitap yazmıyor. Bir tarikat kurmuyor, etrafındaki kimseden kendi lüksü için bir pay sağlamıyor.

Tüm ders, seminer ve hutbeleri, video olarak yayında, ve hutbeler hariç, tüm dersleri Beyyinah.tv sayfasında sadece üyeler tarafından görülebiliyor. Üyelik ise ayda 11 $ olan, kimseyi ayırmayan basit bir sistem. Dilerseniz hayır olarak da üyelik bağışı yapabiliyorsunuz. Sayfasında ayet ayet tüm sureleri Kur'an Arapçası ile anlattığı 40'ar dakikalık dersleri, Kitabı bilinen tüm insan elinden çıkma kitaplardan ayıran temel farkları, tematik incelemeler ve Arapça dersleri gibi başlıklar mevcut. Tüm dersleri İngilizce.

NAK adına instagramda açılmış pekçok sayfa var, kendi hesabını çok aktif kullanmasa da kitabı yayınlayan kurumca adına açılan Türkçe sayfa çok ilgi çekiyor. Pekçok takipçi hesabı aslen ona ait sanarak yorumlar yazmakta. Bu da NAK'ın en sakındığı şeye yine de engel olamadığını gösteriyor: insanlar kolay, hızlı, sonuca götüren reçeteler istiyorlar. Şu kadar duayı şu sayıda okusam şu olur mu, gibi. İnsanlar, hızlıca bir lider, bir influencer arıyorlar, bu da ikinci tehlike. İslâm herkesin anlayabileceği ve bir âlim seviyesine gelebileceği bir inanç, ancak kolaycı yaklaşımlar değil samimiyet ve emek istiyor.


Şimdiye kadar İslâm'a dair herşeyin, belli bir azınlığa mahsus olduğu düşünülür, Kitabı okumak, düşünmek, anlamaya, uygulamaya çalışmak bizim işimiz değilmiş gibi kabul edilirdi. Türk toplumunda da pekçok şey bu şekilde sürdürüldü. İslâm toplumları, bu seçkinci ihtiyatsızlığının sonuçlarını yaşıyor son elli yıldır. Kendi içlerindeki bölünmüşlük ve düşmanlığın yanı sıra, başka İslâm toplumlarında süren savaş açlık ve mağduriyetlere karşı da kayıtsızlar.

İslâma bağlı olmakla beraber müthiş bir maneviyat yoksunluğu, maddiyat merakı, aşırı lüks, hırs, kıskançlık, boş şeylerle vakit geçirmek ve hayatı harcamak, tamamen kendi bireyselliğine odaklanmış nesillerin bitmeyen bunalımı, neredeyse Batı toplumları kadar İslâm toplumlarının da genel tanımı haline geldi.

NAK, bu korkunç algının mağdurlarından biri ve bizzat Amerikalı bir Müslüman olarak, Amerika içinde yükselen İslamofobinin tam ortasında bunu kırdı. Bunu yalnızca, öğretmenlik becerisiyle yaptığını söylüyor. Yeni bir şey ortaya sürmüyor: vahyi de, hadisi de yani varolan fakat el sürülmeyen, unutulmuş şeyleri ortaya sürüyor. Bir öğretmen gibi, hayatından, komşularından, gençliğinden örneklerle.

Dirilt Kalbini, NAK'ın yazdığı bir kitap değil, ancak onun derslerinden yapılmış bir derleme. Beş temel konu üzerinde hayattan verdiği örnekler ve Kur'an-ı Kerim'den alıntılara dayanarak yaptığı anlatıları içeriyor. Bu kitabı ben hediye olarak da arkadaşlarıma verdim. İslâm toplumlarının ve geleneğinin alışageldiklerinden çok farklı, atipik bir âlim olarak tanımlansa da Nouman Ali Khan, hem dinlemeye, hem okumaya değer.




Dirilt Kalbini - Nouman Ali Khan
Timaş Yayınları
2017, 224 sayfa

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Didem Madak - En Kalması Gereken Şair

İki nefes arasında yazdım bu yazıyı. İki nokta arasında. Şiirini okumadan şiiri hakkında okuduğum ilk şair değil Didem Madak, ama azıcık dizesinin yer verildiği bir yazıyı daha bitirmeden karar verdim kitaplarını alıp okumaya. İki sayfa arasında. Sözcükler dergisinin en güzel, dolu dolu sayılarından birinde, 57. (Eylül-Ekim) sayısında bir yazıda rastgeldim şiirlerine. Daha ilk satırlarda yüzüme çarpan dizelerin oyunları ve ne kadar oyuncu olurlarsa olsunlar, dile getirdiği anlamların sahiciliği aklımı başımdan aldı. İnanırım bazen bir kâse bal bile umutsuzdur                                                  (Enkaz Kaldırma Çalışmaları'ndan) Şiirindeki dilin örgütlenişi, biçim ve içerik üzerine bir yazı olsa da, yazı içinde atıf yapılan dizeleri aç kurt gibi aradığımı görünce kitaplarını almam şart oldu. Didem Madak, üç tane incecik şiir kitabı yayın...

Cemâlnur Sargut Maratonu: Tövbe, Hz. İbrahim, ve Ya Allah'ın Sevdikleri

Cemâlnur Sargut'un ikisi derleme, birisi de bir televizyon yayınının kitaplaştırılmış hâli olan 3 kitabını tek bir yazıda sunacağım, çünkü üçünü de ortak bir bakış açısıyla ifade edebileceğimi düşünüyorum. Tanımayanlar için, Cemâlnur Sargut, "üniversite eğitimini kimya mühendisliğinde tamamladıktan sonra kimya öğretmeni olarak görev yapmıştır. Halen, Türk Kadınları Kültür Derneği'nin (TÜRKKAD) İstanbul Şubesi Başkanlığı görevini yürütmektedir. Otuz yılı aşkın süredir tasavvuf alanında yurt içi ve yurt dışında çok yönlü çalışmalar yapmaktadır. " "Ya Allah'ın Sevdikleri!" kitabı, zamanında bir TV kanalında yayınlanmış birkaç bölümlük sohbetin kitaplaştırılması ve içlerinde en iyisi. Çünkü diğer iki kitapta görülebileceği gibi metinlerde benim fikrimce konu bütünlüğü bulunmuyor. İlk kitaptaki sohbetlerde soruları soran ve dağılmaya meyleden konuları toparlayan Ferda Yıldırım. Bu anlamda belli başlıklar altında toplanan akış çok güze...

İnsancıklar

İki adet alıntı sunuyorum sizlere. Birincisi, Ah şu masalcılar! Yazacak yararlı, hoş, kişiye haz veren bir şey bulamazlar da, ne kadar pislik varsa dökerler ortaya! Yetkim olsa yazmayı yasak ederdim onlara! Ne biçim şeylerdir yazdıkları? Okurken ister istemez düşünüyor insan... Kafasını kaşıyor. İnan olsun yasak ederdim onlara yazmayı! Basbayağı yasaklardım. (Kn. V. F. Odeyevski) Bu da diğeri; Ah şu hikayeciler yok mu!... Faydalı, hoş, ruh okşayan yazılar yazmazlar da, şunu bunu karıştırıp, ortaya dökerler. Elimden gelse, topunun yazı yazmasına engel olurdum. Nedir bu, okursun, okursun... alır seni bir düşünce... Aklına saçmasapan şeyler gelir. Vallahi, yazdırtmazdım bunları, hepsini yasak ederdim. (Prens V. F. Odoyevski) Dostoyevski'nin İnsancıklar romanı bu metinle açılıyor. Ancak iki farklı çevirmenle, metnin hangi noktalara gideceğini göstermek istiyorum. Bu incecik kitabın bana edebi çeviri' nin neredeyse çevirmenin edebiyatı olduğunu farketmemde faydası oldu. Ru...