Ana içeriğe atla

Sosyal Medyada Çocuklara Yardım Etmenin En Güzel Yolları II



Çocuklara nasıl yardım edebilirim sorusuyla kaleme alınmış bu yazı serisinin ikincisinde çocuklara yönelik sağlık, eğitim, korunma yardım dernekleri, vakıflardan bir derleme yapıyorum. Bu kurumlara nakdi bağışın yanında zamanınızı ve emeğinizi vererek gönüllüleri de olabilirsiniz.

Gerçekten, belki sizlere teşekkür imkânı olmayacak bu çocukları, gençleri sizinle bir kan bağınız yok diye unutmak, bu toplumun önündeki gelecek kaygısının en büyük faktörlerinden biri. Sadece sağlıklı yaşamaları değil, eğitim görmeleri, güven içinde olmaları, diğer çocuklarla denk sosyal imkânlara kavuşmaları, tek tek hepimizin, toplum olarak bizlerin insanlığa bir borcu. Çocuklara el uzattıkça, başka şeylere el uzatamaz hale geleceksiniz, o pahalı vazoyu, ikinci tabloyu, üçüncü parfümü, o 1000 Lira daha pahalı tatili bir kenara itmeye başlayacaksınız. İyilik sadece artan kıyafetleri, fazla kap kacağı sağa sola vermek değil. İyiliğin unutulan anlamı, "kendinizden vermek". Çünkü tüm fazla veya lüks şeylerde, hatta mevcut varlıklarınızın bir kısmında da yetimlerin, öksüzlerin, ilaç ve şifa bekleyen çocukların, okula gidemeyen gençlerin hakkı var. Bu güzel kurumlar, tam da bu vazgeçişlerle gelen, paylaşarak çoğalmak isteyen yetişkinler için varlar.


LÖSEV Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı - instagram hesabı: losev1998, websayfası http://www.losev.org.tr
Türkiye genelinde binlerce lösemili çocuk ve ailesine maddi-manevi destekler veriyor, çocukları yaşama bağlıyor. 2000 yılında Türkiye'nin ilk ve tek Lösemili Çocuklar Hastanesi LÖSANTE'yi, 2008 yılında lösemili çocukların ücretsiz kolej eğitimi alabilecekleri Lösemili Çocuklar Okulu’nu, 2010 yılında ise tedavileri için Ankara dışından gelen ailelerin tedavi esnasında uzun veya kısa dönem konaklayabilmeleri için Lösemili Çocuklar Köyü’nü hayata geçirdi. LÖSEV gönüllüsü de olmak mümkün. Detaylar şurada >> Vodafone 40.İstanbul Maratonu'nda LÖSEV gönüllülerinin koşmasıyla çocuklar için bağış toplandı.


KAÇUV Kanserli Çocuklara Umut Vakfı - instagram hesabı: kacuv websitesi: http://www.kacuv.org/
Kanserli Çocuklara Umut Vakfı; maddi sorunları nedeniyle tedavileri aksama riski taşıyan çocukların tedavilerinin sürekliliğini sağlayarak, kanserle mücadelede önemli bir gereksinim olan psikolojik destek ve çocuk psikolojisine uygun tedavi ortamı sağlıyor. Tedavisi süren çocuklara ve ebeveynlerine, tedavi süreçlerini boyunca psiko-sosyal açıdan yaşam kalitelerini arttırıcı çalışmalar yapıyorlar. MEB, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işbirliği ile “Uzun Süreli Hastanede Yatan Çocukların Eğitimleri ve Hastane Okulları Projesi” başlattılar. Gönüllülük çeşitleri için tıklayın >>



TÜVANA Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) - instagram hesabı: tocevonline, websayfası: https://www.tocev.org.tr/
Ailesinin maddi yetersizliği nedeniyle okuyamayan okuma istekli çocuklarımıza tüm eğitim hayatları boyunca maddi ve manevi destek veriyorlar. Çocuklara destek olmaya ilköğretim çağında başlayıp üniversiteyi bitirinceye dek sürdürüyorlar. 1994 yılında 5 çocukla başlayan TOÇEV, projelerle 23 yıl sonunda, 5 milyonu aşkın çocuk ile yoluna devam ediyor. Son olarak Vodafone 40. İstanbul Maratonu'nda da "İyilik Peşinde Koş" sloganıyla gönüllüler vakıf adına yardım topladılar.




Koruncuk Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı instagram hesabı koruncukvakfi, websayfası: http://www.koruncuk.org
“Çocuk köyleri” kurarak, ihmal görmüş ve kişisel varlığı tehdit altında olan korunmaya muhtaç çocukları okul öncesi yaştan başlayarak; sağlıklı gelişmelerini sağlayarak, eğitim imkanı sunarak, kişisel yeteneklerinin geliştirerek, geleceğe hazırlayıp topluma kazandırıyorlar. Koruncukköy Bolluca'da tesis içindeki ana okulu, 12 aile evi, kız ve erkek genç evleri ve diğer hizmet binalarıyla hizmet veriyor.





Darüşşafaka Cemiyeti: instagram hesabı: darussafakacemiyeti, websitesi http://www.darussafaka.org
Dernek, 30 Mart 1863 tarihli padişah fermanıyla kuruldu. Amacı; yoksul ve yetim çocukların eğitim-öğretimine destek olmaktı. Eğitim Kurumu halen anne ve/veya babası hayatta olmayan çocukları sınav ile bünyesine kazandırarak tamamen bağışlar ile kolej seviyesinde eğitim veriyor. Bağışların artması halinde bir akademik yılda kuruma alınabilecek öğrenci sayısı artabiliyor. Dolayısıyla bir çocuğun umudu, sizin elinizde. Çocukları Bağışçılar Gününde görebilir, öğretmenleriyle tanışabilirsiniz. Başarı hikâyelerini sosyal medyadan izleyebilirsiniz. Mezunları üniversite hayatında ve sonrasında da bu yuvaya mutlaka sahip çıkıyorlar. Örneğin bir Darüşşafaka mezununun, üniversite hayatında başka bir şehirde olsa bile bilim dalınız aynı ise akademik mentoru olabiliyorsunuz, kendisine yol gösteriyorsunuz. Kurum mezunlarıyla her zaman iletişim halinde.



Çorbada Tuzun Olsun: instagram hesabı corbadatznolsun
Bu gruptan henüz Ankara'dayken haberdar olmuştum ve Ankara'da bir muadilleri var mı öğrenmek istemiştim. Çeşitli illerde de farkındalık yaratmaya veya benzerleri oluşmaya başlayan, öncelikle İstanbul'un çeşitli semtlerinde evsizlere yönelik faaliyetler gösteren harika bir girişim. Tamamen gönüllülük esasına dayanıyor. Çorba ve yemekler sistemli bir şekilde gruplar halinde hazırlanıyor ve her semt için belli gruplar, belli kurallar dâhilinde dağıtıma çıkıyor. Çocuklar da gönüllü ebeveynleriyle birlikte bu dağıtımlarda yer alabiliyor. Dernek, aynı zamanda evsizlik, toplumsal sebepleri ve süreçleri hakkında araştırmalar ve bilgilendirmeler yaparak, hatta BM'nin Sıfır Açlık/Zero Hunger kapsamında toplantılarına katılarak sunumlar yapıyor, farkındalık oluşturuyor. Gönüllülerin çoğunluğunu gençler, üniversite öğrencileri oluşturuyor. Her bir paylaşımı, garantili bir mutluluk kaynağı.


< 1. Yazı: Nereden Başladık?
3. Yazı: Yeni Tanıştıklarım, Buluştuklarım >

Fotoğrafların her hakkı, ilgili sosyal medya hesabına ait olup, saklıdır.


İşbu Web sitesi ve tüm sayfaları Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na tabidir ve içeriğine ilişkin her türlü yazı içeren bilgi-belge ve her türlü fikri ve sınai haklar ile tüm telif hakları ve diğer fikri ve sınai mülkiyet hakları blog yazarına aittir. İşbu web sitesinin içeriği, sitede kullanılan her türlü yazılı malzeme Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır.
Sitede yer alan bilgilerin çoğaltılması, başka bir lisana çevrilmesi, saklanması veya işleme tutulması da dahil, blog yazarının önceden yazılı iznine tabidir. Bu sebeple bu sitede yer alan metinler kısmen veya tamamen sahibinin yazılı izni olmadan hiçbir şekilde, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, kopyalanamaz, sunulamaz ve aktarılamaz. Sitenin bütünü veya bir kısmı diğer bir Web sitesinde izinsiz olarak kullanılamaz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Manifesto

Uzun süredir kendimde gözlediğim bir şeyi buraya yazmam gerekiyor; çünkü burayı kitap, seyahat ve itiraz yazıları alanım olarak 2009'dan beri işgal ediyorum. Ben artık, kurgusal edebiyat okuyamıyorum. Dünyada milyarlarca kitap var, her hafta binlercesi basılıyor, her gün yüzlerce sayfası yazılıyor. Dünyadan el etek çekip hepsini okumaya kalksak bile buna ömrümüzün vefâ etmeyeceği aşikâr, şurada yazdığım üzere, belleğimizin de ; dahası, çok çok çok okumayı, misket sayar gibi kitap saymayı da gerekli görmüyorum: çünkü kurgunun sonu yok, ve daha büyük arayışlarınız varsa, tıkanacağı ve tükeneceği açık. Yaklaşık 200 yıldır, büyük yazarların klasiklerini okuyarak insanı, iç dünyasını, hezeyanlarını ve tekâmülünü öğrenmeye, takip etmeye çalıştı insanlık. Ancak bu kitap varlıklarının yaşamlarını kurgulayarak yazarlar, bir neviî insanın, yani kendilerinin aczlerini kırmaya çalışıyorlardı (Ahmet Altan'ın çarpıcı bir tespitini anımsarsak, " Kitap yazmak, insanın Tanrılığa en yaklaşt

Didem Madak - En Kalması Gereken Şair

İki nefes arasında yazdım bu yazıyı. İki nokta arasında. Şiirini okumadan şiiri hakkında okuduğum ilk şair değil Didem Madak, ama azıcık dizesinin yer verildiği bir yazıyı daha bitirmeden karar verdim kitaplarını alıp okumaya. İki sayfa arasında. Sözcükler dergisinin en güzel, dolu dolu sayılarından birinde, 57. (Eylül-Ekim) sayısında bir yazıda rastgeldim şiirlerine. Daha ilk satırlarda yüzüme çarpan dizelerin oyunları ve ne kadar oyuncu olurlarsa olsunlar, dile getirdiği anlamların sahiciliği aklımı başımdan aldı. İnanırım bazen bir kâse bal bile umutsuzdur                                                  (Enkaz Kaldırma Çalışmaları'ndan) Şiirindeki dilin örgütlenişi, biçim ve içerik üzerine bir yazı olsa da, yazı içinde atıf yapılan dizeleri aç kurt gibi aradığımı görünce kitaplarını almam şart oldu. Didem Madak, üç tane incecik şiir kitabı yayınlandıktan sonra 2011 yılında hayata veda etmiş bir şair. Daha söyleyecek, yazacak çok şiirleri kaldı onda. Son kitabı Pu

Cemâlnur Sargut Maratonu: Tövbe, Hz. İbrahim, ve Ya Allah'ın Sevdikleri

Cemâlnur Sargut'un ikisi derleme, birisi de bir televizyon yayınının kitaplaştırılmış hâli olan 3 kitabını tek bir yazıda sunacağım, çünkü üçünü de ortak bir bakış açısıyla ifade edebileceğimi düşünüyorum. Tanımayanlar için, Cemâlnur Sargut, "üniversite eğitimini kimya mühendisliğinde tamamladıktan sonra kimya öğretmeni olarak görev yapmıştır. Halen, Türk Kadınları Kültür Derneği'nin (TÜRKKAD) İstanbul Şubesi Başkanlığı görevini yürütmektedir. Otuz yılı aşkın süredir tasavvuf alanında yurt içi ve yurt dışında çok yönlü çalışmalar yapmaktadır. " "Ya Allah'ın Sevdikleri!" kitabı, zamanında bir TV kanalında yayınlanmış birkaç bölümlük sohbetin kitaplaştırılması ve içlerinde en iyisi. Çünkü diğer iki kitapta görülebileceği gibi metinlerde benim fikrimce konu bütünlüğü bulunmuyor. İlk kitaptaki sohbetlerde soruları soran ve dağılmaya meyleden konuları toparlayan Ferda Yıldırım. Bu anlamda belli başlıklar altında toplanan akış çok güze